Komisyonda ‘Kürdistan’ tartışması
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesine ilişkin konuşma yapan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Hakkari Milletvekili Öznur Bartın’ın “Kürdistan” kelimesini kullanmasının ardından, AK Parti ve YERİF Parti milletvekilleri bir araya gelerek Bartın’ın sözlerini yorumladı. kesintiye uğradı.
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, konuşmasına 2024 bütçesine ilişkin açıklamalarla başlayan Bartın, bütçenin millete değil sermayeye ve savaşa aktarıldığını söyledi. Bartın, “Çünkü iktidar bir grup kapitalistin dirilişiyle ve Kürt kimliği düşmanlığıyla ömrünü uzatabileceğini düşünüyor. Bu ülkede Kürt kimliğine yönelik savaş ve darbe mekanizmaları iktidarın temel motivasyon ve güç kaynağı haline gelmiştir. Bu anlayış ahlaki ve hukuki değildir. “Size ahlaki, siyasi ve demokratik bir yönetimin unsurlarını burada açıklayamam ama sizin böyle bir sorununuz olmadığını bildiğimiz için savaşı, çatışmayı, şiddeti, baskıyı, kayyım politikalarını, ucuz oyunlarla toplumu manipüle etmeyi seçmek sizin işiniz. şans ve bunu iliklerinize kadar yaşıyorsunuz” dedi. .
‘BÜTÇENİN KARA DELİK NEDİR?’
AK Parti’nin Kürtlere yönelik saldırılarla “çürümüşlüğünü” kapatmaya çalıştığını belirten Bartın, “Hükümetin savaş ve partizan bütçesinin etkilerinin en çok hissedildiği yerler Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı iller. her yerde sanayi ve teknoloji, bölgemize baskılar, baskınlar, sınır duvarları… Bölgesel eşitsizlikler her geçen gün derinleşirken, biri hariç tüm bakanlıkların en az harcama yaptığı şehirler Kürt nüfusunun yoğun olduğu şehirler. Sorun Kürt kimliğini ve coğrafyasını, Rojava’yı, Irak Kürdistan Bölgesi’ni hedef alan ve bombalayan Milli Savunma Bakanlığı’dır. Bütçenin kara deliği güvenlik harcamalarıdır. Hakkari’de sanayi ve teknoloji alanında yatırım yapılsaydı Bu harcamalar yerine Hakkari ve çevre illeri bugün işsizliğin ve yoksulluğun olduğu bir kent olmazdı, bölgedeki kentler de sosyoekonomik göstergelerde son sıralarda yer almazdı.”Aslında TÜİK ve diğer birçok resmi kurumun bilgileri de Kürdistan’ın haritasını gösteriyor” dedi.
HARİTAYI GÖSTERDİ
Bartın’ın bu sözleri DÜZGÜN Partisi Ankara Milletvekili Adnan Beker tarafından “Burası Türkiye, burası Türkiye!” Cumhuriyet Devleti, Kürdistan’ı terk edin!” söz konusu. GÜZEL Partili Yavuz Aydın, “Ne Kürdistan, burası Türkiye! “Bunu kim çizdi, bu Kürdistan haritasını kim çizdi?” diyerek Bartın’ın sözünü kesti. Bartın ise her iki GÜZEL Partiliye, “Bunu ben çizmedim, bunu TÜİK çekti, bunu resmi kurumlar çizdi ve gördüğünüz gibi burada maviyle gösterilen yatırım teşvik alanları en az tutarın olduğu alanlardır” dedi. Yatırım teşvikleri.”
VERİLERLE CEVAP VERDİ
AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Kürdistan’ı “6. bölge” olarak tanımlayarak Kürdistan’ın olmadığını iddia etti. Bartın, Güneş’e sert tepki göstererek, “Kürdistan 1847’de il unvanını almış bir yerdir.” Bartın, konuşmasına TÜİK haritasıyla devam etti. Bartın, “TÜİK, 2022 yılında hane halkı harcanabilir geliri İstanbul bölgesinde 70 bin TL iken en düşük bölgeler olan Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’de 23 bin TL. Ortada boşluklar var. Bakanlığınızın 2022 İlçeler Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması da bir diğer ayrımcılık ve eşitsizlik raporudur. Buna göre ilçeler gelişmişlik düzeylerine göre 6 kademede yer almaktadır. Bölgeden sadece Erzurum Yakutiye ve Antep Şehitkamil ilçeleri birinci kademede yer alırken, 6’ncı kademede yer alan 121 ilçenin 92’si Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı ilçeler. “Buralar az gelişmiş değil, bilinçli olarak geride bırakılmış” dedi.
Bartın sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgesel sanayi yatırım teşvik verileri de bu haritayı netleştiriyor. 2012 yılından bu yana verilen sanayi yatırım teşviklerinin yüzde 4’ü 6’ncı bölgeye verildi. Peki 6. bölge neresi? Bunlar Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı şehirler. Türkiye genelinde verilen 7 milyar TL’lik teşvikten Hakkari’nin payı sadece 2 milyon TL düştü, bu da on binde 3 bile değil. Kamu bankalarının verdiği kredilerden Hakkari’nin payı ise deve kulağı kadar küçük. “2023 yılının ilk altı ayında verilen 22 milyar TL’lik kredinin sadece 20 milyon TL’si Hakkari’ye yani yüzde 0,01’i bile verilmedi.”
‘BİNALI YILDIRIM DEYİNCE NE OLUR?’
Bartın’ın konuşmasını tamamlamasının ardından yönetim kurulu başkanı AK Partili Mehmet Muş, tartışmaya kaldığı yerden devam etti. Muş, “Sn. Bartın, senin kaldırıp gösterdiğin o haritada Türkiye Cumhuriyeti’nin ne işi var? Daha çok yatırımın gitmesini istediği yerlere daha çok teşvik veriyor, daha çok firmayı oraya yönlendirmeye çalışıyor. HEDEP’ten Ömer Öcalan, “Gösterdiğiniz harita Kürdistan bölgesi değil, daha çok bizim” derken, Binali Yıldırım da “Binali Yıldırım ‘Kürdistan vekili’ derse ne olur?” diyerek sözlerini yarıda kesti.
‘HEPSİ AYNI HARİTA’
Konuyla ilgili konuşan HEDEP Yönetim Kurulu Sözcüsü Sezai Temelli, “Bugün bu haritaları göstermemizin nedeni bölücü bir anlayışı yansıtmak değil; Uyguladığınız şeyler, iktidarın yıllardır uyguladığı sonuçlardır ve ayrımcılık burada doğasında vardır. Hangi bakanlık gelirse gelsin sporu, tam haritayı konuştuk; Bugün tıpkı bir harita gibi sanayi ve teknolojiden bahsediyoruz; Tıpkı harita gibi Ticaret Bakanlığından bahsediyoruz; işsizlik, kesin harita; Yoksulluk, kesin harita. “Allah aşkına kim ayrım yapıyor, kim bölüyor, kim ötekileştiriyor?” Şu soruyu sorarak tepki gösterdi:
‘KENDİNİ KURTAR’
Temelli, “Hayır ‘Kürdistan’ diyemezsiniz, hayır ‘Kürt vilayetleri’ diyemezsiniz. Bunu en iyi sizin Kürt temsilcileriniz biliyor. Oraya gittiklerinde ne diyorlar? ‘Kapadokya’ya geldik mi?’ ‘Trakya’ya geldik mi?’ diyorlar. onlar söylüyor. Maddenin adı ne olursa olsun, ona diyorlar. “Bu çok samimi bir duygunun ifadesidir, başka bir şey değil ama temel ayrımcılığı gizlemek için bir an önce bize yönelik bu saldırgan dilden, bizi tehdit eden dilden, bizi ötekileştiren dilden kurtulmalısınız.”
CEVAP VERMEDİ
Temelli, Anayasa’nın 3’üncü maddesinin hatırlatılmasına da tepki gösterdi. Muş, Temelli’ye, “Şimdi bir bölgeyi siyasi olarak tanımlarsanız Sayın Temelli, size Anayasa’nın 3’üncü maddesini hatırlatmam gerekecek” şeklinde yanıt verdi. Öcalan, Binali Yıldırım’ın sözlerinin neden Anayasa’nın 3. maddesi kapsamında değerlendirilmediğini bir kez daha sordu. Temelli, Erdoğan’ın “Kürdistan”la ilgili sözlerini de hatırlattı. Ancak Muş her iki soruya da cevap vermedi ve diğer konuşmacılarla konuştu. (HABER MERKEZİ)